Projenin Detayları
“Dünyada sanayileşme başlayınca küresel sermaye doğdu. Küresel ekonomi, işçilerin alım gücünü düşürünce, tüketimin devam edebilmesi için kredi ile borçlanma ekonomisi bulundu. Dünya savaşları ekonomik krizlerden doğdu. En çok tüketim savaş zamanları olur. Bu savaşlara ekonomiyi düzelten savaşlar denir. Buluşların çoğu Dünya Savaşları zamanında yapıldı. Siyaset de dönüştü ve yeni bir dünya doğdu. Küresel ekonominin baskısı orta sınıfı yok etti. Esnaf ve kobiler fakirleşti. ABD’nin orta sınıfı Trump’a oy vererek küresel sermayeyi cezalandırdı. Trump küresel sermayeden seçim parası almadı. Kendi parasıyla seçime katıldı. O bile küresel sermayeye kafa tutuştur. Seçimle küresel sermayeyi cezalandırma davranışını Avrupa’da da görüyoruz. Türkiye dünya ortalamasının üzerinde büyüdü. Batı bundan rahatsız oldu. Üretim Avrupa’dan Uzak Doğu’ya geçti. Avrupa çöküş içinde. Türkiye ekonomik büyümesini, üretimini, ihracatını arttırmalıdır. Cari açığını düşürmelidir. Yabancı yatırımı ülkeye çekebilmek için demokrasi ve hukuk üstünlüğü şarttır. Dünya’da ticari gruplar var. O birliklerin birinin içinde bulunmak durumundayız. En çok ihracatımız batıya. AB ile ticari birlik içinde olmak durumundayız. Büyük yatırımları devlet ve holdingler yapar. Holdinglerimiz büyük yatırımlardan kaçıyor. Bakkal, kasap açıyor. Devlet, esnafın ekmeğiyle oynayan market zincirlerine müdahale etmelidir. Devlet büyük yatırım yapmaları için holdingleri zorlamalı. Çok büyük yatırımları devlet kurmalı. Büyük riskleri ancak devlet karşılayabilir. Devlet planlama teşkilatı kurulmalı. Yatırımlar planlanmalı. Türkiye her şeyi üretmemeli. Hammaddesini yetiştirdiği ürünleri üretmeli. Türkiye’nin en çok ithal ettiği hammaddeler belirlenmeli ve üretilebilir olanlara yatırım yapılmalı. Tarım planlaması yapmalıyız. Tarla fabrikacılığını geliştirmeliyiz. Örneğin bir bölge domates ekiyorsa domatesle ilgili sanayi de o bölgede kurulmalı. Yurtdışındaki bazı markalar satın alınmalı. 5 yıllık planlar yapılmalı. İthal malları ve kendi hammaddelerimiz ile neleri yapacağımızı tespit etmeliyiz. Bu planlamalar ile ekonomimizi büyütürsek en büyük ekonomik güçlerden biri oluruz. Ekonomimizi güçlendiremezsek fakirlik ve çatışmanın içine çekiliriz. Şu an Avrupa ülkelerinden daha iyi durumdayız. Akılcı politikalar ve projeler üretmeli, planlı ve hedefli gitmeliyiz”